6 Mayıs 2015 Çarşamba

English Home'dan Fırlamış Gibi..

Bir önceki postta patronuma hediye ettiğim vintage kutudan bahsetmiştim, şimdi de eşine hediye ettiğim tepsiyi paylaşacağım. İkisinin doğumgünleri birbirine çok yakın olunca ben de böyle bir tepsi yapmayı uygun gördüm. Bunun için sevdiğim Stefania Ferri resimlerinden birini kullandım ama yapılış aşamalarını fotoğraflamamışım, bu yüzden izin verirseniz hiç uzun uzun anlatmayayım bu seferlik. Zaten kafam bi' milyon :)

Transfer fotoğrafı burada;

Bunlarda tepsinin bitmiş halleri;



Bu arada haftaya ameliyat olacağım, önümüzdeki birkaç gün post girebilirsem ne ala, yok giremezsem 3-4 hafta sonra görüşürüz. 

Beğeninizi ve eleştirinizi bir yorum bırakarak belirtebilirsiniz..

Sevgiler.

Vintage Hediye Kutusu

Yine bir teneke kutu projesi mi? Eveeett.. Yine teneke kutu..
Sanırım her evde en kolay bulunabilen şey bu kutulardır, zira kayınvalidemin evindeyken eşim görüp "aa Gülcan al bak bunu da yenilersin" deyince, "e kocam düşünmüş yenile demiş, kırmayayım bari" deyip aldım bu kutuyu. Reklama girmesin de; görüldüğü gibi kendisi vakti zamanında Sana yağ markasının promosyon amaçlı yağların yanında hediye edilmiş. Bize de yenilemek düştü tabi.


Boyamaya başladığımda aslında ne yapcağımı da tam olarak bilmiyordum, her zamanki gibi.. Daha sonra aklımda fikirler oluşmaya başladığında bu kutunun sevgili patronumun doğumgününde kendisine yapacağım tesbih için hediye kutusu olmasına karar verdim.


Kutunun alt kısmını rosy bej adlı renge boyadım 2 kat, katlar arasında kurumayı bekleyerek, kapağını da değişiklik olsun dedim fırça yerine pıtpıt süngerle fıstık yeşili rengine boyadım yine 2 kat. (Bu arada alt parça da da, üst parçada da parlak zemin astarı veya boya zemine tutunsun diye her hangi bir malzeme kullanmadım.)




 Patronum sık seyahat ettiğinden ve erkek olduğundan; hem feminen olmayan hem de tarzına yönelik bir resim transfer etmeye karar verdim ve üstte görmüş olduğunuz resimde karar kıldım. Kutunun gövdesine resim transfer işlemini gerçekleştirdim (resim transfer anlatımı için tıktık), kapağına ise stencil kullanarak desen yaptım. Ama niyeyse benim her stencil denemem hüsranla sonuçlanıyor, ki bu da böyle oldu. Stencilim kayıp boya bulaşınca ben de ince fırçayı elime alıp bulaşan kısımdakine örnek olsun diye diğer kısımları da bulaştırdım ardından ana gövdesindeki renkle hatlarını ortaya çıkardım. Boyutlu boya ile kendisine özel olduğunu hissetmesi için patronumun isminin baş harflerini yazdım.

Hüsranla sonuçlanan bir denemem de eskitme boyasıyla eskitmek oldu. Okuduğum, incelediğim bloglarda boyayı sürüp sonra silmek yeterli olacak diye belirtilmişti ama ben boyayı inceltmem gerektiği kısmını atlayınca eskitme gayet koyu koyu oldu ve tam istediğim görüntüyü yakalayamadım. Biraz toparlamaya çalışıp en son mat verniğini sürdüm 2 kat. Ben istediğimi elde edemedim ama şöyle bir geneline bakınca fena da olmadı sanki, he? 


Bu projede son aşamamız ise; kutunun hem gövdesinin altına hem de kapağının kenarına kendir ipi sarmak oldu. 2 kat kendir ipini peçete tutkalı ile yapıştırdım, labradorit taşından tesbihimi yaptım, kutunun içine bir parça tül kesip yerleştirdim, tesbihi de saat kutularının içinde bulunan yastıklardan birine dolayıp kutuma yerleştirdim.

Ve sonuç..


Beğeniniz ve eleştirileriniz için yorum bırakmayı unutmayın lütfen.. Her bir yorum benim için çok değerli.

Sevgiler..