27 Nisan 2015 Pazartesi

Bahar Kelebekleri

Herkese merhaba.
"Bahar geldi oh oh" deyip sevineceğim yerde haftasonundan beri çılgın bir bel ağrısıyla başbaşayım. Evet, malesef bel fıtığım var hem de patlamış olanlardan :(

Sabahtan beri elimi atıp geri çektim blogdan. Postu yazamadım bir türlü ve her zamanki gibi yine çıkış saatine denk getirdim, ama ağrılarım var hiçte halim yok valla bugün.. amaaaa yayınlamasamda olmaz, nitekim uzunca süredir yayınlanmak için sıra bekliyor bu şirin şey :)

Evveliyatı biotin haplarının şişesi olan bir süs yaptım. Cam boyama, peçete dekupaj tekniklerini kullandım, boyutlu boya ve şerit tülle süsleyip botanik köşeme yerleştirdim. İşte karşınızda benim şirin mi şirin aksesuarım..

Not: Annem "deli misin sen bunu da mı boyadın?" dedi.
Dedi yani... E haklıı.. :))

Merak edenlere ekstra not: Biotin saç dökülmeleri ve tırnak kırılmaları gibi sıkıntıları tedavi amaçlı kullanılıyor. Ben düzenli kullanmış olsam belki bende de işe yarayabilirdi fakat düzenli kullanmadığımdan ben pek faydasını göremedim..








Beğenilerinizi ve eleştirilerinizi benimle paylaşmak için lütfen yorum yapmayı unutmayın. Hadi yorum yapmadınız beğendiyseniz bi +1'leyiverin bari ;)

Sevgiler..

24 Nisan 2015 Cuma

Sevgili Bahar Lütfen Bi' Gelir Misin Artık???






Sabahtan beri "ha yazdım, ha yazıcam" derken bu saati bulumuşum (17:42). Yaklaşık 20 dk. sonra işten çıkıp evime oradan da anneme doğru yol alacağım. Yarın ananemin doğumgünü, kendisi 1944 doğumlu. Belli bir süre sonra kim kaç yaşında saymaktan vazgeçtim, doğum yılını söyleyip kurtuluyorum bu dertten :) Velhasılı; bu sebeple bize çook uzak olan Maltepe'ye anneme gidip yarın doğumgünüsünü kutlayacağız. (Ben Alibeyköy'deyimde..)

Baharla ne alaka peki? 2 hafta önce çektiğim bu bahar dallarının fotoğraflarını telefonumda bulunca burda sizlerle paylaşmak istedim. Ne kadar güzeller değil mi? Maltepe'de annemin evinin arka sokağında yine bir apartmanın bahçesindeki ağaçta açmışlardı bu sevgi pıtırcıkları. Ordan alaka yani :)) 

Sevgili bahar, bu sene gelemedin bir türlü.. Ağaçları da kandırıp duruyorsun, geldin sanıp çiçeklerini açıyorlar, hepimizi üzüyorsun ama gün yüzünü gösterince de mest ediyorsun bizleri..

Şahsen ben böyle hissediyorum, Nisan'ın sonuna gelipte hala güneşli havaları nadiren gördüğümüz için, içim bir kırgın, bir sevinçli.. Ben böyle şaşmışken ağaçlar, çiçekler napsın :)

Allah hepimize güzellikler versin, bizleri yolumuzdan şaşırtmasın!!

Sevgiler..

Soru: Bu ağacın ne olduğunu bilen varsa yazabilir mi??
Şimdiden teşekkürler.

20 Nisan 2015 Pazartesi

İlla Kuş, Her Yere Kuş :)

Kuşlarla aramdaki bu aşkı hala çözebilmiş değilim ama benden oğluma da bulaşmış olsa gerek; şimdi tv'de dönen bir reklam var adını hatırlayamadım, reklamın sonunda kuşlar çıkıyor. Benim oğlum da ekrana bakıp "bay bay kuşlaar" diyip el sallıyor :) 
Şimdi düşündüm de çocuklar hayvan seviyor diye şaşırıp hayret ediyoruz, ne kadar yozlaşmışsak demek :(
..
Neyse....
Alıntıdır.
Konumuz şurup şişesi, bahsettiğim şişe de üstte görmüş olduğunuz şişe :)


Şişeyi kendi renginden çevirmek için 3 kat beyaz boyadım pıtpıt süngerle. Ön yüzündeki çatlağı görüyor musunuz?? Ben görmemiştim ve boyamış bulundum, farkedince de çaresi tabiki rölyef pasta dedim ve biraz pasta sıvadım o kısımlara.
Ardından transfer mi dekupaj mı karar veremedim her yöntemi kullanayım bakalım ne olacak dedim ve başladım resmimi kırpıp biçmeye.


Kullandığım resim bu :)

Yapılışıyla ilgili pek fazla fotoğraf çekmemişim, daha çok bittikten sonraki görüntüsü var ama kısaca anlatayım.
Zaten beyaza boyadığımı söylemiştim. Ben bu şişeyi vazo olarak kullanırım diye düşündüğümden bol bol figür kesip şişenin hem önüne hem arkasına farklı konumlandırmalarla yapıştırdım. Çevresi çok boş, kuşlar ve çiçekler havada gibi göründüğünden ponpon süngerimin tahta sapını yeşil akrilik boyaya batırıp şişenin üzerine puantiye çalıştım.


Sonra gel gelelim sevgili kocam, "onun o kapak yerindeki burgu hoş görünmüyor" deyince "ben de zaten oraya bir şeyler yapacaktım" deyip elimde bulunan altın sarısı tülden 2 şerit kestim, birini ağız kısmına dekupaj tutkalı kullanarak sardım yapıştırdım. Diğerini ise 1 tur çevirip fiyonk yaptım. Alttaki parça yapışık, fiyonk oynak oldu. Vazonun hangiş tarafını kullanmak istersem o tarafa çevirebiliyorum :))
(Gerçi hep aynı yüzü fotoğraflamışım :))





 İşte bu kadaarr :) 

Elimde daha birikmiş yayınlanmayı bekleyen bir kaç parça daha var. Fırsat buldukça yayınlamaya çalışıyorum. Eee hem iş, hem ev, hem çocuk, hem blog... Hepsi birarada olunca biraz ağır yürüyorlar :)

Beğenilerinizi ve eleştirilerinizi iletin lütfen, yorum bırakmayı unutmayın.. Ya da bilemediniz bi +1'leyiverin canım :)

Sevgiler.









8 Nisan 2015 Çarşamba

Mavi Kuşlar

Yine bir vazo yenileme projesine hoşgeldiniz.
Elimde yine şeffaf bir vazo vardı, bu vazoları evde aksesuar olarak kulanmaktan hoşlanamadım hiç nedense. Ama yine de sanki bir gün bu işi yapacağımı biliyormuş gibi saklamışım. Nihayetinde ilk işlerim için bana kobay oldular sağolsunlar :)

Bu arada fotolarda bloğumun eski adı var farkındayım ama inanın çok üşendim şimdi hepsini değiştirmeye.. Bu seferlik böyle idare ediverin :)


Önceki postumda da belirttiğim aşık olduğum bir resim vardı. Bu vazoyu elime alınca hemen o resimi kullanmak geldi içimden. Sonucu çok sevdim ve bu vazoyu maviye aşık bir arkadaşıma hediye etmeye karar verdim :)


Biraz yapılışından bahsedelim; öncelikle şeffaf bırakmak istediğim kısmı maskeleme bandıyla bantladım 2 tur. Bebek mavisi enamel cam boyasıyla bütün vazoyu 3 kat boyadım, tabi her katın kurumasını bekleyerek. Boya kuruduktan sonra resim transferini gerçekleştirdim. 1 gün bekledikten sonra soydum ve baktım çok bomboş kaldı, hemen elime stencili alıp rölyef pasta ile kabartma yaptım.


Rölyef pasta kuruduktan sonra kabartmaların üstüne parmak yaldız geçtim hafif hafif çok bembeyaz kalmasın diye, bir de aynı yaldızla resimin içindeki "Bluebirds" yazısının harflerine ufak ufak dokundum biraz parlasınlar diye.



Son olarak şeffaf kalan yerin kenarlarına yaldız geçip cama dekupaj tutkalı ile elimdeki şerit dantellerden ölçüsüne göre kesip yapıştırdım. Tabiki danteli yapıştırmadan önce iki kat mat vernikle vernikledim, yaldızlar parlasın ama bütünü öyle parıl parıl parlasın istemedim.. Ve bu haline bayıldım..



İçine de gelinlikle hediye ettikleri çiçeği yerleştirip bir de öyle bakayım dedim :) Yine beğendim.. Umarım arkadaşımda beğenir..

Beğeni demişken siz de beğenseniz de beğenmeseniz de yorum bırakıp eleştirilerinizi ve beğenileriniz yazarsanız çok mutlu olurum :)

Sevgiler..

1 Nisan 2015 Çarşamba

Gülcan'dan...

Sevgili takipçilerim, blog ismimin uzunluğundan ve söyleminin kolay olmadığı yönünde aldığım eleştirilerden ötürü bloğumun adını "Gülcan'dan..." olarak değiştirme kararı aldım. Aynı şekilde blog linki de gulcandan.blogspot.com olarak değişmiştir.

Yarın öbür gün paylaşım yaparım, "aman efendim bu kimdi ben bunu ne ara takibe aldım" falan demeyin sonra, şimdiden haberiniz olsun :) 

Bence böyle daha samimi oldu :)

Herkese sevgiler...